“Lale devri çocuklarıyız..” ninnisiyle,
Laleler arasında tükenir ömrümüz böyle..
Sokaklar dolu lalelerle.. VESAİRE;
SOKAKLARIN ÇATISI YOK İŞTE!
Laleler, renk renk, desen desen..
Ne desen boş! Sokaklara serilmiş paralar yine..
Laleler ve arasında bir çingene! Çiçek satacak ama nafile..
Lalelerin yanında kim bakar kır çiçeklerine.
Evini de yıkmışlar, ne yapsın, çingene?
Gelen geçen otomobillerin yarı aralı camlarından ahını bırakıyor yüreğimin ta içine.
Ah çingenem! Sokakta, dileniyor besbelli..
O da ne; sırtında bir bebekle! İn dedi ruhum ama Belediyenin otobüsü durağı çoktan geçti bile.
Beynimde o çocuk, gönlümde çocuk..
Ah kadın, ah çocuk! Vah sokaklar! Çınlıyor yine!
Bir sonraki durak saraçhane yokuşu dibinde. İndim alelacele.
Ne göreyim.. Yine bir kadın, bir çocuk yine, Yine dileniyor az ötede.
Hava ayaz mı ayaz.. Böyle soğukta bir bebeğin, bir çocuğun sokakta işi ne!
Üşümüş de yavrucuk sığınmış tozlu battaniyesine!
Ah kadın! Üşütme çocuğu, var mı hakkın öyle! Belediye var ya az ötede..
Olmadı Vilayet! Yok mudur Bab-ı Ali de.. Ne dedim, ne anlatabildim.. Nafile!
Baktı durdu yüzüme sade.. Hissizce.. Belli ki inanmıyor verdiğim adreslere..
Şifa İSTANBUL 17 Mayıs 2009